Seni Sevgimle Öldürdüm
TR-076-12-02145
Soğuk bir yağmur damlasıydı tenimi ısıtan
Çünkü kaybettiğim sen vardın oluşumunda
Dağınık bir saç stiliydi yaşadığımız
Rüzgar gibi gelip geçen zaman
Ve her telinde ayrı bir melodiyle yakalardık hayatı
Hayatın bütün çıplaklığını
Şimdi yüreğimin kaldırımlarında
Sensiz dolaşıyor sevdam
Sensiz ağlıyor sensiz gülüyor
Gülüşleri yüzünde boş bir emanet
Emanet olmayan sadece ayrıldığımız
İnanılması her ne kadar güç olsada
Artık yanık bir ses tonunda buluşuyordu gözlerimiz
Sen hayal ben gerçek
Aslında gerçeğini kaybetmiş
Bir düş diyebilirim kendime
Şarkıların notaları arasında kalmış
Tortularda okuyordum seni
Hem okuyor hem söylüyordum
Sesimin duyulmadığını bile bile
Hala söylüyor hala okuyordum
Soğuk bir yağmur damlasıydı tenimi ısıtan
Çünkü kaybettiğim sen vardın oluşumunda
Yorgun bir sokak lambası gibi yanıyordu
Aşkımızın feneri bazen yanıyor bazen sönüyordu
Bazen bazenlerden sıkılıyordu yüreğim
Yığılıp kalmışım sevdamın iskelesinde
Gönlümdeki son vapur kalkışa hazırlanıyordu
Ama sen sen yoktun eski maviliğinde
İçinde kaybolduğum sana doğru yol alırken
Bende yoktum bıraktığın tende
Suskun bir fotoğraf gibi bakıyordu gözlerin
Baktığını göremiyor gördüğü gibi bakamıyordu
Sevgimi fazla sardığım hücrelerin
Alkolümün etkisiyle sarhoş olmuş
Ne yana baksa sevgi çığlıkları duyuyordu
Duyulduğu gibi farkedilmeyen
Yüreğimin çığlıklarını
Seni seni sevgimle öldürdüm
Yaşamak istediğim halde varlığını
Soğuk bir yağmur damlasıydı tenimi ısıtan
Çünkü kaybettiğim sen vardın oluşumunda
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Berat Demirci
Şehr-i Aşk İstanbul
TR-076-12-02146
Mest eder kendine şehrin her bir köşesi
Ömrümü tazeler ortaköy , beşiktaş , dolma bahçe sahili
Bir fincan çay , bir sıcak simit , martıların sesi
Boğaza karşı açılır gözlerimin perdesi
Sarayburnunda yazılır kalbin orta yerine aşkın güftesi
Gülhane parkı sarmaş dolaş sevdalıların düş bahçesi
Taksim, beyoğlu, çiçek pasajı
Nice aşklara nice ayrılıklara tanık istiklal caddesi
Seyri sefada gönlüm bu kente aşikar
Her semtinde ayrı bir tarih ayrı bir nostalji var
Divanında kimbilir kaç beden eskitti bugüne kadar
Ah bir dili olsada konuşsa şu yıllanmış surlar
Mest eder kendine şehrin her bir köşesi
Ruhumu okşar kadıköy , üsküdar , kız kulesi sahili
Bir tatlı huzur , bir yudum sohbet , vapurların siren sesi
Adalara doğru demir alır aklımın güvertesi
Cadde bostanda yazılır kalbin orta yerine aşkın güftesi
Kalamış parkı sarmaş dolaş sevdalıların düş bahçesi
Moda, fenerbahçe, opera pasajı
Nice aşklara nice ayrılıklara tanık bahariye , bahdat caddesi
Mistik bir hava estirir kalbimin koylarında burası
Hisar üstünden ne güzel görünür boğaz manzarası
Bir elmanın iki yarısı gibidir
İstanbul anadolu , avrupa yakası
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Berat Demirci
Yalnızlığımız
TR-076-12-02147
Sokaklar bomboş geceler yorgun
Demlendik kaldırımlarda tükendik bir adım daha
Dolaşır başıboş avare yollarda
Şarkılar söyleriz gecenin sarhoş ışığında
Hatırlarız geçmişten bir kaç güzel anı
Tutamayız kendimizi ağlarız çocuklar gibi
Utanır saklarız dökülen yaşları
Hiçbir engel tanımadan yaşarız akşamları
Tüterken sigaramız zamansız
Dertleri , kederi , sevinci paylaşırız
Her nekadar beraber olsakta
Çok yakınımızda yalnızlığımız
Dostlar gitmesin
Bu geceler bitmesin
Yıldızlar inmesin gökyüzünden
Ağlatmayın beni gülerken
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Erkan Yavuz
Fişini Çektin Hayatımın
TR-076-12-02148
Sensizliğin rıhtımında
Martılar göç eder çığlıklarımdan
Kıyılarıma vuran yokluğunda
Hatıralarındır beni avutan
Hep içime akar gözyaşlarım
Nefesine bile muhtaç şimdi yalnızlığım
Üzerime çöken zifiri karanlık akşamların
Bana gün yüzü göstermeyen sabahındayım
Beklerim azrailim ansızın gelsin
Bu perişan halime bir son versin
Uykusuz gecelerimde beni ölüme mahkum eden
İçimi yakan hasretini kim ne bilsin
Artık yapayalnız yılların pençesinde
Ne önemi var ki kambur yarınlarımın
Bana erken veda edişinle
Fişini çektin hayatımın
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Berat Demirci
Kısık Ateş
TR-076-12-02149
Serpilirken geçmişin ahenkli havası yüzümüze
Bir buruk hüzün çöker ansızın üzerimize
İşte o an bir yolcu gemisi gelir alır götürür bizi mazimize
Fakat bulamayız aynı tadı bakınca bugünün penceresinden düne
O kadar çok kalbi durmuş sevdalar var ki bu dünya da
O kadar çok ertelenmiş hayatlar
O kadar çok erken toprağa verilmiş vücutlar var ki acımasızca
Ve daha nice nice umutlar
İnsan zaman zaman sorgulamalı kendini
Bir rüzgar gibi esip geçerken hayatın içinden
Biraz durupta şöyle bir düşünmeli
Acaba kaç yaprak düştü dalından benim yüzümden
Bazen bir kalıba koyamıyorsun kendini
Tıpkı bir tabuta koyamadığın gibi bedenini
O kadar çok duygusal travmalar geçirdiğimiz anlar oluyor ki
Artık diyemiyoruz buda hayatın bir cilvesi
Her geçen gün biraz daha uzaklaşıyoruz kendimizden
Ya da her geçen gün biraz daha yaklaşıyoruz kendimize
Zaman bizi pişiriyor hiç elini bile sürmeden
En yüksek kısık ateşte
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Berat Demirci
Mutluluk
TR-076-12-02150
Hiç aklımda yoktun
Taaki o ana kadar
Usulca bakışmamızın ardından
Başladı bu bendeki firar
Sana doğru demir aldım okyanuslarından
Yaklaştım kıyılarına yamaçlarından
Hazin bir mutluluktu bütün benliğimi saran
Bir nehir olup hayatıma aksan
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Berat Demirci
Ne Güzel
TR-076-12-02151
Senin beni sevdiğini bilmek ne güzel
Üzerimde hala heyecanını taşımak
Gözlerinin ferine tutulmak
Geceleri seni düşünerek uyuyup
Sabahları seninle uyanmak
Ne güzel
Ben seni kırlarda açan
Çiçeklerde kokladım
Baharın getirdiği gibi seni
Yüreğime sakladım
Yakamozlu gecelerimde
Ayışığına bakıp bakıp resmini çizdim gökyüzüne
Yıldızların parıltısında
Tenime vuran güzelliğinden kendimi alamadım
Senin beni düşündüğünü düşünmek
Ne güzel
Gözlerini gözlerimden kaçırman acemi aşıklar gibi
Kalbin düştüğüm en güzel yer
Mahkumun olayım sonsuza dek bırakma beni
Senin suçlun olmak ne güzel
Suçum sabit sadece seni sevmek ve sadece bana özel
Ne güzel
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Berat Demirci
Oğlumla Birlikte
TR-076-12-02152
Taze bir ilkbahar sabahı uyandım güne
Gözlerinde tatlı bir telaş bakıyordu yüzüme
Ağlayışları yankılanıyordu evin her köşesinde
Sanki yeniden doğmuştum oğlumla birlikte
Kara bulutlarımı silip süpürdü benden
Yerine masmavi bir bulut koydu gökyüzünden
Ona her bakışımda birşeyler kopuyordu içimden
Herşeyi unutuyordum oğlumla birlikteyken
Oyunlar oynamaya başlamıştık biraz büyüyünce
Mutluluğumuzuda paylaşıyorduk karşılıklı gülüşmelerimizle
Sarıyordu benliğimi sıcacık nefesiyle
Bazen çocuk oluyordum oğlumla birlikte
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Berat Demirci
Gecekondu Gündüzleri
TR-076-12-02153
Ben bir gecekonduyum
Gündüzleri bahçesinde oynayan çocuklar
Akşamları çardağın altında muhammet eden arkadaşlar
Geceleri ışıkları sönen ve karanlığa hapsedilen
Bir gecekonduyum
Sabahın ilk ışığında açılır perdelerim
Penceremin önünde ötüşür cıvıl cıvıl kuşlar
Rengarenk çiçekler aydınlatır bahçemi
Tadına doyum olmaz kapı önü sohbetlerimin
Kışın küçücük bir soba içimi ısıtır
Dumanı tüter bacadan gökyüzüne karışır
Etrafım karla örtünür bütün güzelliğim yayılır
Bir kartpostal görünümünde yeryüzünde yer alır
Ben her mevsimi doyasıya yaşarım
Kıskandırırım adeta bütün komşuları , büyük binaları
Hep anlatmak isterim iç yüzümüde insanlara
Fakat konuşmama engeldir bütün duvarlarım
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Berat Demirci
Sürgünlü Sokak Fani Dünya
TR-076-12-02154
Etrafı saran bir yığın sorunlar
Umudun kapısında kuyruklar oluşturmuştu kordon boyu
Her yanlış bir doğruyu alıp götürürken hayatımızdan
Beklentiler beklemeye kalmış olsa gerek otobüs duraklarında
Karıştırdım dünya nın kanallarını uydumdan
En güzel görüntüyü gökyüzünde yakaladım
Gece , yıldızlar , ayışığı ve yalnızlık
Yeryüzünde ise bir gölge gibi peşimizde dolaşan acımasızlık
Uykular geçirdiğimiz
En güzel saatler olmuştu artık
Ve hala uyandığımızda bile bulanık gördüğümüz
Bazı gerçekler vardı göz yumduğumuz
Yaşamak Bir Rüyadan Uyanıp
Diğer bir rüyaya uyumaktan ibaretti aslında
Her anımız hayaldi bizim için
Bir sonraki anın başlangıcında
Bir zarfa koydum hayatımı
Postaladım yarınlara
Adresim yine aynı
Sürgünlü sokak fani dünya
Söz : Erkan Yavuz
Müzik : Berat Demirci
Barkod No:8693410900958
Erkan Yavuz
Tüm Hakları Saklıdır.
1969-2024 © Şölen Kaset Video Plak Pazarlama